Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | mısır tarlası | cornfield n. | ||
Tom followed John across a cornfield. Tom bir mısır tarlasınında John'u izledi. More Sentences |
||||
Agriculture | ||||
Agriculture | mısır tarlası | cornfield n. | ||
As far as the eye could see, nothing could be seen except cornfields. Göz alabildiğine uzanan mısır tarlalarından başka bir şey görünmüyordu. More Sentences |
||||
General | ||||
General | mısır tarlası | corn field n. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | mısır tarlası labirenti | corn maze n. |
General | (meksika veya orta amerika'da) mısır tarlası | milpa n. |